Ali Saydam
1946 yılında Ankara’da doğdu. 1965 yılında İstanbul Erkek Lisesi`nden mezun oldu. 1965-1974 yılları arasında Bern Üniversitesi`nde kimya öğrenimi gördü. Goethe Enstitüsü`nde Almanca öğretmenliği kurslarına devam etti ve 1978 yılında “Yabancı dil olarak Almanca öğretmenliği” diplomasını aldı. 1978-1982 yıllarında Milliyet gazetesinde (Hey Dergisi) muhabir olarak çalışırken aynı dönemde Goethe Enstitüsü’nün İstanbul şubesinde Almanca Öğretmenliği yaptı. 1982-1986 yılları arasında Karacan Yayınları’nda yönetim kurulu üyeliği ile genel müdürlük görevlerini üstlendi ve 11 yayının grup editörlüğünü yürüttü. 1986-1988 yılları arasında Sabah Dergi Grubu Genel Müdürü olarak görev yaptı.
1988 yılında Güneş Yayınları’nın kurucu ortağı ve genel müdürü oldu. Her iki yayınevinde çok sayıda dergi ve kitabın yayınını yönetti. 1998`de kurulan halkla ilişkilerde medya araştırma, değerlendirme ve ölçümleme hizmeti veren PRNET`in kurucularındandır. Halen “Bersay İletişim Grubu”nun Yönetim Kurulu Onursal Başkanlığını yürütmekte olup kişi ve kuruluşlara danışmanlık hizmeti vermektedir.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi`nde lisans ve yüksek lisans sınıflarına 10 yıl süresince ders veren Saydam, halen Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde son sınıflara İletişim Uygulamaları ve Müşteri İlişkileri Yönetimi dersi vermektedir. 2003-2006 yılları arasında Sabah Gazetesi’nde reklam ve PR üzerine eleştiri yazıları kaleme aldı. 2005-2007 yılları arasında iş dünyasına yönelik yayınlanan Finans Dünyası Dergisi`nde iş iletişimi üzerine yazılar yazdı. 2006-2012 yılları arasında Akşam Gazetesi’nde yazan Saydam, 11 Eylül 2012`den itibaren Yeni Şafak Gazetesi`nde ve 1 Ocak 2005 tarihinden bu yana Marketing Türkiye Dergisi`nde yazılarına devam etmektedir.
2005 yılında “Algılama Yönetimi”, 2010 yılında “Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?”, 2011 yılında “Vazgeçmek Özgürlüktür”, 2012 yılında “İktidar Yalnızlıktır” kitapları yayınlanmış; 2013 yılında da “Algılama Yönetimi” adlı kitabı, “Perception Management” adıyla İngilizce ve Almanca’ya kazandırılmıştır.
Prof. Dr. Ali Murat Vural
1987 yılında Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. 1988 yılında aynı üniversitede Araştırma Görevlisi oldu ve Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden kazandığı burs ile Londra’ya dil öğrenimine gitti. Daha sonra yine burslu olarak Londra’da, London College of Printing’de Basın Teknolojisi dalında ihtisasını, İngiltere Loughborough University of Technology’de Yüksek Lisansını ve Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Doktorasını tamamladı. 1997`de Yardımcı Doçentliğe, 2002’de Doçentliğe, 2007’de Profesörlüğe yükseldi.
Halen, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesidir. Lisans ve Lisansüstü derslerinin yanısıra, Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği, Hakemli Dergi Editörlüğü ve İstanbul Üniversitesi Akademik Yükseltme ve Atama
Komisyonu’nda görev yapmaktadır. Vural, İstanbul Üniversite’nin yanısıra Milli Savunma Üniversitesi’nde de (Harp Akademileri) öğretim üyeliği yapmaktadır.
Vural’ın; iletişim, medya, algı yönetimi ve kamuoyu alanlarında yayımlanmış 5 akademik kitabının ve yönettiği 24 Yüksek Lisans ve Doktora Tezinin yanısıra, iletişim, medya, siyasal iletişim, gazetecilik, kamuoyu ve etik alanlarında yayımlanmış 37 makalesi, ulusal ve uluslararası düzeyde yayınlanmış 22 bildirisi, 4 kitapta bölüm yazarlığı, 4 kitapta editörlüğü, 50’den fazla konferansı, gazete ve dergilerde yayınlanmış 884 yorum-analiz yazısıyla, yapımını ve sunumunu gerçekleştirdiği 77 televizyon programı bulunmaktadır. Yaptığı çalışmalar, 1987 yılında Hürriyet Gazetesi ve 1992 yılında Milliyet Gazetesi tarafından Birincilikle ödüllendirilmiştir.
Son yıllardaki bilimsel çalışmalarını “İletişim ve Algı Yönetimi” alanında yoğunlaştıran Vural, Türkiye Etik ve İtibar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Daha İyi Yargı Derneği Kurucular Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyesidir. Ayrıca halen Davos Dünya İletişim Forumu Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Direktörüdür.
Dücane Cündioğlu
Bir dilci ve felsefeci. 1980’lerden itibaren yayımlamaya başladığı ilk yazıları, kendisinin Mantık, Dilbilim, Yorumbilim (Hermeneutik) gibi disiplinler aracılığıyla kavramaya çalıştığı geleneksel dinî bilimler ve bu bilimlerin modern eleştirileri üzerinedir; daha sonra yakıntarih bağlamında din ve bilim, din ve siyaset ilişkilerini ele alan incelemelerinin yanısıra bazı monografiler yayımlamış, felsefe, teoloji, psikoloji, tasavvuf, tarih, edebiyat, çeviri, sanat, mimarlık, sinema gibi farklı alanlarda uzun yıllar içerisinde kaleme aldığı felsefî denemelerinin bir kısmını daha sonradan kitaplaştırarak neşretmiştir.
13 yıl boyunca sürdürdüğü köşeyazarlığını 2011 tarihinde sonlandırdıktan bu yana, sadece Tıp, Matematik ve Hukuk üzerine çalışmaktadır.
Göksel Göksu
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği mezunu. 1998’den bu yana CNN TÜRK’te muhabir olarak çalışıyor.
CNN TÜRK’ten önce, Radikal Gazetesi’nde muhabirlik, “Rüstem Batum’la 360 Derece” programında yapımcılık yaptı, özel bir prodüksiyon şirketinde kısa metrajlı belgeseller hazırladı. İstanbul`da beklenen olası depremde Genel Kurmay Başkanlığı ve 1. Ordu Komutanlığı`nın nasıl bir çalışma yaptığını ilk kez gözler önüne seren “Deprem Taburları”; terörle yoğrulmuş yıllarda köylerini boşaltmak ve bilmedikleri dünyalarda yaşamak zorunda kalanların topraklarına dönüş öykülerini anlatan “Köye Dönüş”, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın çocukluk yıllarından başlayarak Başbakanlığa uzanan yoldaki öyküsünü anlattığı “Milli Görüş’ten Muhafazakar Demokratlığa Uzanan Yolda Dünüyle Bugünüyle Recep Tayyip Erdoğan”, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin doğuşunu “Tek Başına İktidar” adlı belgesellerde topladı.
Gazetecilik yıllarında “İran`da Kadın”, “Bağır Komşuların Duysun” başlıklı dizi yazıları ve CNN TÜRK`te yayınlanan “Biz de Kadın Hakkı İstiyoruz” belgeseliyle şiddet mağduru kadınların ve peçelerin altında başkaldıran İranlı kadınların görünmeyen yüzlerini aktardı. Deprem, siyaset ve kent haberleri konusunda uzman olan Göksel Göksu, güncel belgeseller de hazırlıyor.
Göksu`nun hobileri arasında saatlerce yürümek, doğada rastgele dolaşmak, dağlarda ovalarda özellikle de ormanın bitip denizin başladığı yerlerde kamp kurmak ve son olarak insanı dört duvara mahkum etmeyen çadırla ya da tekneyle duvarsız mekanlarda tatil yapmak yer alıyor.
Güneydoğu`da kaçırılan, uyuşturucuyla, hırsızlığa zorlanan, suça itilen çocukların dramını ele aldığı “Güneydoğu`nun Kayıp Çocukları” belgeseli, 2006 Sedat Simavi Ödülü “Haber” kategorisinde övgüye değer bulundu. CNN TÜRK muhabiri Göksel Göksu, “Namlunun Ucundaki Kadınlar” haber dizisiyle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti`nden 2010 Başarı Ödülleri`nde “övgüye değer” bulundu. 14. Metin Göktepe Gazetecilik Ödüllerinde “Görüntülü Haber” ödülüne, 17-22 Ocak`ta yayımlanan “Hizbullah`ın Dünü Bugünü” başlıklı haberiyle layık görüldü.
